11 Nisan 2018 Çarşamba

Hep böylemi ölürler...

NASILDA ÖLÜNÜR ÖYLE BİR DAMLAYLA !

Fiziksel olarak yaşayan ve yaşamaya devam edenler vardır, ama kimileri için ölüvermişlerdir. 
Ölüvermiş diyorumda öyle hemencik olmamıştır evcilik oyunundaki gibi. Ölen sıkı mücadele etmiştir  senin tarafından ölü kabul edilmek için...

Yalanlar söylemiştir mesela, iftiralar atmıştır, kendisiyle olan küskünlüğünü yansıtmıştır sürekli karşı tarafa, kendiyle edemediği kavgasını etmiştir senle, kendine duyduğu nefretini yansıtmıştır, kendini affedememesini yansıtmıştır... Yani ha deyince olmaz yaşayan ölülerin ölümü... Gerçekten ölmek çok daha kolaydır yaşarken ölmekten... bedenen öldüğünde hemencik oluverir bazen, şanslı olanlar için tabi ki... onu da bekleyen arzu eden çoktur aslında, kimileri için bedenen ölmekte öyle kolaycık değildir. Yalvarır ölmek için de, olmaz... inançları gereği kendiside yapamaz . Öyle özlemle bekler durur... o yüzden nimettir ölüm kimilerine... 

Kimileri içinse, beklenmeden , istenmeden, daha yapacak çok şey , gerçekleştirilecek çok hayal varken geliverir şu ya da bu şekilde, bazen aracı bir insandır o suçlanır, bazen bir kazadır, bazen bir hastalık, bir ihmal...
Hiçbirisi yaşarken ölenler kadar çabalamaz ama... ki onlar aslında bunu istemezler, var olmak için senin için , senin bir tekin olmak için çabaladıklarını sanırken ölürler içinde... sen bilirsin ölümlerinin yaklaştığını, sonra bardağı taşıran bir damlada boğuluverirler... son damla sanır hala ölü herşeye sebep olanın... halbuki okyanuslar düşmüştür yüreğe  öncesinde ve son damla sığmamıştır artık yüreğe... karşıdakinin yüreğine öyle hepsi akıverir, onca yaşanmış acıların tümü... Pandoranın Kutusu açılmış gibi olur.... ben ne yaptım ki simdi dedirten o son bir damla var ya... o damla öyle çok şey yapar ki... dünya kadar acı hatırayı açığa çıkartıverir, dünya kadar hüznü serbest bırakıverir... dünyalar kadar aklı başına getiriverir...  ve sen ölmesine karar verirsin... acını yaşarsın günlerce ama son kez... bir daha incitilmemeye karar vermişsindir çünkü... vedalaşırsın içinden ... ve .... ve son kez ağlarsın o kişi için...
Sonra artık o kişi ölümsüzdür kaç kez ölürse ölsün, kaç kez hastanırsa hastalansın, kaç kez ölümlerden dönsün... banamısın demez yüreğin... sen âlâsını yaşamış ve yaşatmışsındır kendi içinde ya o kişiye artık... Onun cenaze seramonisi çok uzun ve gösterişli olmuştur, o bilmez ama...

Sen sana yaşatılanları bilirsin... yaptığın fedakarlıklar, karşılığında gördüklerini, dürüstüm diyerek yapılanları, mertim diyerek söylenilenleri, aşikarım diyerek saklanılanları, bencil değilim diyerek yapılan hep banacıkları, kıskanmam hiçbirseyini diyerek yapılan igrençlikleri  ve merhamet dilenciliğini, duygu hırsızlığını...enerji vampirliğini, kendine olan tüm güvenini yıkıp yerle bir edişini... ama artık sana kurşun işlemez o kişiden yana.... ölüler kurşun sıkamazlar çünkü... 

Yaşayan ölüler ilk kez bir şey başarmışlardır; ölmeden ölmeyi, varken görülmemeyi, yaşarken duyulmamayı ve sonsuza kadar yok olmayı...